Her gün adını duyuyoruz ancak birçok kişi bu kavramı henüz tam olarak anlayabilmiş değil… Bulut Bilişim (Cloud Computing). Birçok tekil parçanın bütünü olan bu kavramın içinde Google Docs, Google Mail, Apple MobileMe, Flickr gibi uygulamaları ve daha birçoğunu saymak mümkün. Aslında kısaca, kullanılan servis ve uygulamaların internete bağlı bir veri merkezinde bulundurularak, internete bağlı herhangi bir cihaz ile çalıştırılmalarına Bulut Bilişim diyebiliriz. Bu sistem sayesinde bilgisayarınızda bulunan ofis dosyalarınız, resimleriniz, arşivleriniz, üçüncü parti uygulamalarınız ve kişisel dosyalarınız internetteki bir sunucuya taşınır, siz ise internete bağlı olduğunuz her yerden bu programlara ulaşıp işlerinizi yönetebilme imkânına sahip olursunuz.
Peki, gelecek eşittir Bulut Bilişim diyebilir miyiz? Büyük oranda, evet. Tabii, bunun için hala dünyanın tartıştığı bazı konuların çözülmesi gerekiyor ki bunların en başında güvenlik hakkında kafalarda oluşan bazı soru işaretleri geliyor. Örneğin, bin bir emekle oluşturduğunuz verilerinizi, belki de hiçbir zaman görmediğiniz ve görmeyeceğiniz bir veri merkezinde tutmaya sizi kim, nasıl ikna edecek? Veri alışverişi esnasındaki olası sızmalar için ne yapılabilir? Hangi sistem şu anda %100 güvenli? Ne yazık ki dünya bunları halen tartışıyor ve bu konudaki uluslararası standartlar henüz tam olarak oturtulabilmiş değil. O yüzden şu anda piyasa, ağırlıklı olarak her büyük işletmenin kendi veri merkezinde, özel bulutunu kurmasına daha eğilimli. Uygulamaların bir kısmını Lokal Buluta (Public Cloud) taşımak, özellikle kritik uygulamalar düşünüldüğünde sanırım hala en doğrusu gibi görünüyor.
Şu anda çoğu işletmenin benimsemeye çalıştığı bulut bilişim, yakın gelecekte hayatımızdaki mobil alışkanlıklarımızı artıracak ve geleneksel iş yapma modelini, fiziksel cihaz veya lokasyonla bağımlılığı ortadan kaldıracak. İnternetin her geçen gün daha düşük maliyetlerle yüksek bant kapasitesi sunmasıyla yakın gelecekte, sürekli yanımızda taşıdığımız akıllı telefonlar ile sadece e-posta hizmetlerine değil, ofislerdeki veri ambarları ve diğer uygulamalara erişmek, ofis içerisindeki gibi bu uygulamaların tümünü etkin bir biçimde kullanabilmek çok sıradan bir olay haline gelecek.