Yalnızlığa Hazır Mısınız?

Dün, 11’incisi düzenlenen Liderlik Zirvesi’nde konuşma yapmak üzere Maslak Sheraton Otel’deydim. İş dünyasının önemli isimlerinin konuşmacı olarak yer aldığı zirvede dinleyici olmak da oldukça keyifliydi… Duayen iş adamı, Kibar Holding Kurucusu ve Onursal Başkanı Asım Kibar’ın konuşmasını dinlerken içimden defalarca “işte bu!” dedim. “Aklın yolu bir” derler ya… Asım Bey, istemenin, sebat etmenin, araştırmanın, güven yaratmanın öneminin altını çizerken; “zorunda olmalısınız” diyordu. Evet, zorunda olmalısınız. Bazen, potansiyelimizin tamamını kullanmak için zorlanmamız gerekiyor. Asım Bey’in konuşmasının satır başları; istemek, inanmak ve harekete geçmek… Kendi deneyimlerim de beni, bu kavramlara çıkardı.

emin-hitay

35 yıla yaklaşan girişimcilik hayatımı 20 dakikaya sığdırmaya çalıştığım sunumu, haberleştirerek sayfalarında yer veren Dünya gazetesi “zirvedeki yalnızlığı” başlığına taşımış. Hep söylüyorum; girişimcilik hatalar üniversitesinde hep öğrenci olmak demek, uykusuz geceler demek, özgür olmak isterken başarının esiri olmak; sağlıktan ve özel hayattan fedakarlık etmek demek… Zirvede olmak için hep çalışmak, çok çalışmak ve sonunda zirvede yalnız kalmak demek… “Girişimci olmak isteyenlere tavsiyeniz nedir?” diye soran genç arkadaşlara bazen ben de bir soru sormak istiyorum : “Bütün çabalarınızın sonunda, kendi kendinizi motive edecek kadar yalnız kalmaya hazır mısınız?”

Benim cevabım belli…

(Dünya gazetesindeki haberin tamamını linkten okuyabilirsiniz)
http://www.dunya.com/zirvede-yalniz-patronlari-anlatti-225637h.htm

 

,

Endonezya: Bir Yatırımın Ayak Sesleri ve Kişinin Kendi Şansını Yaratması…

2008 yılından beri Endonezya İstanbul Fahri Konsolosu olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda DEİK’te Türk-Endonezya İş Konseyi Başkanı da olduğumdan, sıkça Endonezya’ya gidiyor ve iki ülke arasındaki ticari – kültürel ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunmaya çalışıyorum. Açıkçası çok keyifle sürdürdüğüm bir görev.

Geçtiğimiz yıl, Endonezya’nın başkenti Jakarta’da Hitay Yatırım Holding’in bir irtibat bürosunu açtık. Ofisin inşaatı esnasında, binanın Endonezyalı temizlik kat görevlisi, ekip arkadaşlarıma ofiste kendisi için iş olup olmadığını sormuş. İngilizce’si “çat-pat” derecede olan, temiz yüzlü, 30’lu yaşlara yakın, genç bir adam… Belli ki katın temizlik görevlisi olması dışında, daha büyük hayalleri var. Ekip arkadaşlarım, bu durumdan bana bahsetti. Gittiğimde görüştük, düzgün biriydi, bu tip bir iş için heyecanlı, hevesli ve çok pozitifti. Ofisboy olarak işe aldık. 1 seneyi geçti işe başlayalı. Adı Firmansyah. (Firmanşah şeklinde söyleniyor, biz kısaca Firman diyoruz) Firman, ofisboyluk görevinin ötesinde, Jakarta’daki sağ kolumuz oldu bizim.

hitayenergyholdings

Baktık iletişimde problem yaşıyoruz, Firman’a İngilizce özel ders aldırmaya başladık, İngilizce’si bir hayli ilerledi. Bununla da kalmadı, Jakarta’ya bir gidişimde Firman’ın ortaokul mezunu olduğunu öğrendim. “Hadi Firman, liseyi de bitir” dedim. Firman, liseyi dışardan bitirmek için okula gidiyor ve sınavlara giriyor. İki ay önceki gidişimde Firman sınavlardan aldığı notları gösterdi. Hepsi yüz üzerinden doksanın üstünde notlar. Önümüzdeki ay Firman dışardan liseyi bitiriyor. Bu gidişimde, dönüşümden bir gün önce ona bir görev daha verdim. “Seni muhasebeci yapacağız, lise sonrası hangi okullara gidebileceğin konusunda bir çalışma yap” dedim. Firman, büyük bir ihtimalle yeni öğretim sezonunda bir yüksek okul veya üniversiteye başlayacak.

hitayenergyholdings2

Bu gelişmelerin kendisinde yarattığı mutluluğu anlatamam. Akıllı, eğitime açık, kendisine söylediğimiz hiçbir işi atlamayan, bir kez söylendiğinde işi harfiyen yapan, son derece uyumlu bir arkadaş.

Firman’ın bizimle çalışmak için çaba göstermesi, şansını zorlaması tabii ki önemli. Ancak bu şansı yaratan da kendisi oldu. Ara sıra öğrenci arkadaşlarla konferanslar vesilesiyle bir araya geldiğimde hep altını çiziyorum: İyi bir öğrenci olmak kadar önemli başka hususlar da var iş hayatı için. Bağlantılar, sosyal yaşam, girişken olmak, fırsatları zamanında görmek, değerlendirmek ve doğru zamanda girişimde bulunmak gibi. Firmansyah, tam da sözünü ettiğim gibi biri. Katta temizlik yaparken, şansını denedi, zorladı, hayatını çok olumlu yönde değiştirmeyi başardı ve bizler için de çok iyi bir ekip arkadaşı oldu.

hitayenergyholdings3Bu arada geçtiğimiz sene 3. kez baba oldu. Oğluna koyacağı isim konusunda fikrimi sordu. Ben de kendi oğlumun ismini önerdim ve “Kerim olsun” dedim. İsmini Kerim koydu ve oğlunun isim babası da oldum…

Hayat, fırsatlarla ve tesadüflerle dolu. Ama fırsatları zamanında görüp, harekete geçmezsek, önümüzden geçip gidebilirler. Alıcılarımızın her daim online olması, ileriki yaşantımızda büyük kapıların açılmasına vesile olabilir.

Geçen sene oğlum Kerim ile Jakarta ve Bali seyahati yapmıştık. Bu seyahatte Firman’ın evini de ziyaret ettik. Büyük Kerim, bebek Kerim ile tanıştı.

Gelelim Endonezya’ya… Endonezya Fahri Konsolosluğumun başlangıcından beri, Endonezya’da ne gibi işler yapabilirim konusunda çalışmalar yapıyor, ancak bir girişimde bulunmuyordum.

Endonezya Başkanı Susilo Bambang Yudhoyono (SBY), 2010 yılında Türkiye’ye gelmeye karar verdiğinde, ben de ne iş yapacağımın kararını vermiş ve niyetimi Endonezya Yatırım Ajansı Başkanı ile konuşarak açıklamıştım. Hedefim, dünyanın jeotermal kaynaklarının yüzde 40’ına sahip olmasına rağmen, bu kaynakların şu anda sadece yüzde 5’ini kullanan Endonezya’da, jeotermal arama lisansları alarak jeotermal enerji üretimi yapmaktı.

2010 yılının Haziran ayında başlayan bu macera yaklaşık üç yıldan beri devam ediyor ve Singapur’da kurduğum Hitay Energy Holdings’e bağlı olarak Endonezya’da kurduğum şirketler vasıtası ile Endonezya Enerji Bakanlığı’ndan jeotermal arama ruhsatları almayı hedefliyorum.

Uzun soluklu bir iş. Allah yardımcımız olsun…

 

 

Art Basel’e Gidecek Mimar Sinan’lı Gençleri Belirledik

25 Haziran 2012’de kaleme aldığım blog yazımda, Art Basel’in önemine değinmiş, genç sanatçı adaylarının mutlaka görmesi gereken, sanat anlayışlarına ve görgülerine katkıda bulunacak bir etkinlik olduğunun altını çizmiştim. İlgili yazıyı buradan okuyabilirsiniz.

http://eminhitay.com/tr/2011/06/25/art-basel-2012-ve-gelecegin-turk-sanatcilari/

O günden başlayarak, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ile yürüttüğümüz görüşmeler sonucunda bugün Güzel Sanatlar Fakültesi Resim ve Heykel bölümlerinden değerli hocalarımızla birlikte Art Basel’e gidecek gençleri belirlemek üzere bir araya geldik.

Soldan sağa: Prof. Nedret Sekban, Prof. Mehmet Mahir, Prof. Aydın Ayan, Prof. Kemal İskender ve Yrd.Doç. Sedat Balkır

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü öğretim üyeleri; Prof. Vedat Somay, Prof. Rahmi Aksungur, Prof. Fatma Akyürek ve Doç. Neslihan Pala ile Resim Bölümü öğretim üyeleri; Prof. Kemal İskender, Prof. Aydın Ayan, Prof. Nedret Sekban, Yrd.Doç. Sedat Balkır ve benim de içinde bulunduğum birer seçici kurulla birlikte Art Basel’e gidecek 3 genç sanatçı adayını belirledik.

 

Soldan Sağa: Prof. Rahmi Aksungur, Doç. Neslihan Pala, Prof. Vedat Somay ve Prof. Fatma Akyürek

Bu yılki etkinliğimize gitmeye hak kazanmış olan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümü öğrencisi Emine Dokumacı, Tarık Töre Elgay ile Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel bölümü öğrencisi Nergiz Yeşil’i tebrik ederim. Haziran ayında, Art Basel’i bu üç arkadaşımızla birlikte gezmekten keyif alacağım.

Geleceği En Parlak Ülkelerden Biri: Endonezya

emin-hitay1Endonezya, 240 milyonun üzerinde nüfusu, kişi başına 3 bin 500 dolarlık geliri ile dünyanın 16’ncı en büyük ekonomisi durumunda… Kesintisiz olarak yıllık yüzde 6’nın üzerinde büyümesiyle dikkatleri üzerine çekiyor.

Endonezya; zengin doğal kaynakları olarak; petrol, doğal gaz, çeşitli madenler, orman ürünleri, zengin su kaynakları, verimli tarım arazileri, iş gücünün verimliliği, kalifiye insan gücü ile uluslararası yatırımcıların ilk sıralarında yer almaya devam ediyor.

Son yıllarda hızla büyüyen ekonomisi ile Endonezya, bu gelişmenin doğal sonucu olarak çok büyük rakamlarda altyapı ve enerji yatırımlarına ihtiyaç duyuyor.

Bildiğiniz gibi 2008 yılından beri, 5 yıldır Endonezya’nın İstanbul Fahri Konsolosu ve 3 dönemdir de DEİK Türk – Endonezya İş Konseyi Başkanı olarak faaliyet görev alıyorum. Bu sayede Endonezya’nın insanlarını da yakından tanıma şansına sahip oldum. Endonezyalılar güler yüzlü, sıcak kanlı, samimi ve kültürel olarak bizimle çoğu konuda benzeyen bir toplum. Yabancılara, özellikle Türkler’e karşı çok sıcaklar. Bildiğiniz gibi Osmanlı döneminden kalma ilişkilerimiz var.

jakarta-ofis

Benim Endonezya’ya ilk gidişim 2006 yılında DEİK’in düzenlediği bir iş gezisi ile oldu. Bu geziye o zamanki Spordan Sorumlu Devlet Bakanımız Mehmet Ali Şahin başkanlık etmişti. Yaklaşık 50 kişilik bir Türk heyeti ile Jakarta’yı ziyaret etmiştik. Karşı tarafın başkanlığını ise o zamanki Ticaret Bakanları Mari Elka Pangestu yürütüyordu.

Bu toplantılarda sohbet ettiğimiz Endonezya Dışişleri Bakanlığı üst düzey bürokratlarından Ramli Sa’ud bana Endonezya’nın İstanbul Fahri Konsolosluğunu teklif etmiş ve bunun sonucu olarak uzun bürokratik işlemler sonucu 2008 yılında resmi olarak Fahri Konsolosları olmuştum.

Fahri Konsolosluk görevim süresince Endonezya’yı ziyaretlerim arttığından Endonezya’nın ekonomisi ve yatırım fırsatlarını da gözlemleme, inceleme fırsatım oldu ve sonuç olarak Hitay Yatırım Holding olarak Jakarta’da Rep. ofisimizi açtık. Endonezya’daki yatırım fırsatları ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmalardan sonuçta bir yatırım ve değer yaratacağıma inanıyorum.

emin-hitay2

Geçtiğimiz Cuma günü Endonezya’nın Doğu Java Eyaleti Valisi Sayın Soekarwo Kartodihajdjo ve birlikte bulunduğu heyet, Endonezya Büyükelçisi Sayın Nahari Agustini ve büyükelçilik mensupları ile iş dünyamızdan kısıtlı sayıda katılımcının olduğu bir davet düzenledik. DEİK Asya Pasifik Bölge Koordinatörü Gökşin Demiral’ın da katıldığı davette, Doğu Java’daki yatırım fırsatları anlatıldı ve iş adamlarımıza yatırım için çağrıda bulunuldu. Beş şirket niyet mektubu imzaladı. Bu niyetlerin en kısa zamanda yatırıma dönüşmesi en büyük temennimiz.

Endonezya’da yatırım yapmak isteyen iş adamlarımıza da buradan seslenmek istiyorum. Endonezya’da her alanda yatırım fırsatları mevcut. Ülke kısa zamanda dünyanın ilk 10 ekonomisinden bir olacak. Rekabetin yoğun olduğu ülkemizden, bulundukları iş kollarında fırsatlar arayan iş adamlarımıza kapımız her zaman açık.

Silakan klik di sini untuk membaca berita Jawa Pos dalam Bahasa Indonesia.
Click here to read the Jawa Post article in Bahasa Indonesia.
Jawa Pos haberinin İngilizce versiyonunu okumak için tıklayabilirsiniz.

 

 

Dört Yıldızlık Sorumluluk

Mabeyn Galeri, genç kuşağın başarılı temsilcilerinden Murat Tosyalı’nın “Futbolu Seviyorum” başlıklı sergisine, 5 Şubat’tan beri ev sahipliği yapıyor. Sanatseverlerle futbolseverleri aynı mekanda buluşturan sergide, futbol tarihine iz bırakan başarılı isimlerin portrelerini incelemek bir keyifti doğrusu… Sergide, Galatasaray’ın başarılı Teknik Direktörü, İmparator Fatih Terim’in de tuval üzerine akrilik bir portresi bulunuyordu. Bu resmi ben alıp hocamıza hediye ettim. Ancak arkasına yazdığım küçük not ile birlikte Fatih Hoca’nın sırtına bir sorumluluk da ben yüklemiş oldum! İmparator’un “4 yıldızlık” hedefine başarıyla ulaşacağına bütün kalbimle inanıyor, tablonun kendisine uğur getirmesini diliyorum.

emin-hitay-ft