İstanbul'da doğdum; Kabataş Erkek Lisesi'nin ardından üniversite eğitimini Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde tamamladım. Üniversite yıllarımda iş dünyasıyla tanışarak, 22 yaşında kendi girişim yolculuğuma başladım. Genç yaşta iş dünyasına atılma kararım, başarıyı getirenin cesaret ve yenilikçilik olduğuna dair inancımın bir parçasıydı.
1988 yılında Exim A.Ş.’yi kurarak, Türkiye’ye barkod ve otomatik tanıma teknolojilerini tanıtma fırsatını yakaladık ve Hitay Holding'in temellerini attık. Zaman içinde bu alanda birçok başarılı proje hayata geçirdik; 1998’de kurduğumuz Teknoser bilgi teknolojileri alanında önemli bir yer edindi. 2003 yılında, Türkiye’nin ilk online spor şans oyunları platformu olan Bilyoner’i kurarak yeni bir sektöre adım attık. Bu yıl da; AltiliGanyan.com'u Hitay Holding ailesine kattık.
2011’de ise Hitay Enerji Holding’i kurarak Endonezya’da jeotermal enerji projelerine başladık, bu alanda büyük potansiyele sahip projeler yürütmeye devam ediyoruz. Enerji sektörü, çok dinamik ve fırsatlarla dolu bir alan. Endonezya'daki projeler, yenilenebilir enerjiye duyduğum inancın bir yansıması; enerji geleceği şekillendirecek ve bu sürecin bir parçası olmak heyecan verici.
Her yeni girişimde, asıl başarı sadece bir ürün ya da hizmet sunmaktan çok, o sektörü yeniden tanımlamakta yatıyor.
2008-2018 yılları arasında Endonezya Cumhuriyeti’nin İstanbul ve Antalya Fahri Konsolosu olarak görev aldım. Aynı dönemde DEİK-Endonezya İş Konseyi Başkanlığı yaptım. Ayrıca 2018-2024 yılları arasında DEİK-Yeni Zelanda İş Konseyi Başkanlığı görevini yürüttüm. Konsolosluk görevi bana diplomatik ilişkilerde derin bir bakış açısı kazandırdı; farklı ülkelerle iş birliği yapmanın, yalnızca ticaret değil, aynı zamanda kültürler arası diyalog açısından da ne kadar önemli olduğunu bu süreçte daha iyi anladım.
2019 yılında kurduğumuz Hitay Vakfı ile eğitim ve sanat alanında destekler sağlayarak, sosyal sorumluluk projelerine kurumsal bir çerçevede odaklanmaya başladık. Vakıf çalışmalarımız, iş hayatının ötesinde topluma nasıl katkı sunabileceğimize dair sürdürülebilir adımlar atmamızı sağlıyor; eğitim ve sanat alanındaki projelerle gençlere destek olmak, geleceğe dair en büyük yatırımlardan biri.
Özetle, 44 yıl önce başladığım girişimcilik yolculuğunda, Türkiye’de pek çok projeye ve iş fikrine katkı sunma fırsatı bulduğum için gerçekten mutluyum. Girişimciliği bir yaşam biçimi ve sebat olarak görüyorum; rutin iş modelleri yerine, her zaman yeni projelerin heyecanını yaşamayı tercih ettim. Girişim ve yenilik ruhu benim için sadece iş kurmak değil, yeni alanları deneyimlemek, topluma ve dünyaya katkı sağlamak demek, bu yüzden heyecanım hiçbir zaman bitmeyecek gibi geliyor...
