Art Basel’de İkinci Yıl

English  Bahasa Indonesia  

Haziran 2013’te ilk kez hayata geçirdiğimiz Art Basel Sanat Fuarı gezisine, bu yıl gidecek öğrencileri belirlemek için, geçtiğimiz günlerde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin Resim ve Heykel Bölümü hocalarıyla bir aradaydım. Başvuru sayılarının arttığını görmek, geçen yıl kazanan öğrencilerin bu geziden heyecanla arkadaşlarına bahsettiklerini öğrenmek, beni, faydalı bir organizasyon başlattığım yönünde daha da motive etti. Öğrencilerin, özenle hazırladıkları dosyaları incelerken, Haziran 2012’deki blog yazımda yer alan öneriyi bir kez daha aklımdan geçirdim: “İş dünyasının koleksiyoner, sanatsever insanları veya kurumları Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerine sponsor olsa… Gençlerimiz, dünyanın en büyük sanat etkinliklerine, öğrenciyken gidebilme fırsatını yakalayabilse…” Umarım seneye, benim gibi bu tip etkinlikler düzenleyen pek çok yeni sponsor iş insanı olur, daha çok gencimiz böylelikle sanat ufkunu genişletir.

mehmet-emin-hitay

Bu yıl, Art Basel Sanat Fuarı’na gidecek Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü öğrencileri Yasem Funda Burnaz, Orhan Onuk ve Heykel Bölümü öğrencisi Yağmur Çalış’ı tebrik ediyorum. Başarılı, hevesli, öğrenmeye açık, heyecanlı, gözleri ışıl ışıl parlayan üç genç arkadaşımla dünyanın en önemli çağdaş sanat etkinliklerinden birini gezmekten büyük keyif alacağım.

Huzursuz “Cep Telefonu” Sendromu

English  Bahasa Indonesia  

21 Mayıs 2013 tarihinde blogumda “Apple mirasını mı harcıyor?” başlıklı bir yazı yazarak, kullandığım iPhone’dan memnun olduğum halde sadece ekran küçüklüğü nedeniyle Samsung S4’e geçtiğimi yazmış ve Apple’ın tek ve küçük ekran inadının devamı halinde pazar payı kaybına uğrayacağını belirtmiştim.

Samsung S4’le başlangıçta aramız iyiydi. Ancak zamanla senkronizasyonda bir e-mail’in “konu” (subject) kısmı ile diğer bir e-mail’in “içeriği” (e-mail body) karışmaya başlayınca, ilişkide gerginlikler başladı. Daha sonra ekranı daha da büyüterek Samsung Note3’e geçtim. Bu arada Android yazılımı da 2-3 kez güncellendi. Buna rağmen Note3’te de sorunlar devam etti. Son olarak geçen ay Endonezya’ya Note Book’umu almadan sadece Note3’le gitmiştim. Orada ne olduysa tüm e-mail’lerim bir anda silindi, “favori”lere aldığım telefon numaraları uçtu, kontaktlarımın da çoğu yok oldu. Örneğin asistanım bana SMS atıyor, ekranda telefon numarası yazıyor, ismi yazmıyor, çünkü yüzlerce kontağımın bilgisinin yanısıra asistanımın kontakt bilgileri de silinmiş. Neyse, e-mail, SMS ve telefon trafiği ile ve saat farkımız nedeniyle de sorunu iki günde çözdük.

Dönüşte buna bir çare bulmam lazım dedim. Peki ne yapacağız?

Apple tutturmuş iPhone’da sadece “baş parmak” ile telefonu kullanmamızı dikte ediyor. Apple’a naçizane tavsiyem, bundan sonraki ürünlerinde kullanıcılarına 3 seçenek sunmalarıdır: Biri şu anki ekran boyutu, ikincisi Samsung S4 ekran büyüklüğü, üçüncüsü ise Samsung Galaxy Mega veya Note3 büyüklüğü olabilir.

Apple ille de başparmak diye ısrar ederse, korkarım iPhone severler Apple’a, üstad Ara Güler’in başparmağını gösterebilirler.

Samsung ise senkronizasyon konusunda ortaya çıkan problemler nedeniyle Android işletim sistemindeki sorunların hızlı çözülmesi için daha fazla gayret göstermeli veya bu problem Android işletim sistemi değil de kendi donanımlarındaki yazılımlar kaynaklı ise acilen çözmelidir. Bunun dışında gayet iyi gidiyorlar. Note Book ve evdeki televizyonum hep Samsung.

Ben ne yaptım? Mantığım hem ekran büyüklüğü ile işimi görecek, hem de senkronizasyonda problem çıkarmayacağını düşündüğüm bir cep telefonu ve işletim sistemini biraraya getirdi ve çok eski bir dosta yeniden merhaba diyerek Nokia Lumia 1520 aldım.

Senkronizasyon problemimiz şimdilik hiç yok, olacağını da düşünmüyorum. Çünkü Windows işletim sistemleri konuşacak. Ekran büyüklüğü tam istediğim gibi, raporlar ve tabloları rahat okuyabiliyorum.

Nokia Lumia 1520’yi aldığım günün akşamı eve geldiğimizde eşime gösterdim. Duvardaki 65 inch Samsung televizyonu gösterip, “bunun ekranı daha büyük” dedi. Oğlum dahil ailecek kahkahalarla güldük.

Microsoft’un Nokia’yı alışı ile ve yeni cihazlarla Nokia’nın yeniden yükselişe geçtiğini söyleyebilirim. Telefon, dizaynı ile gerçekten şık. Windows Phone’u ise işletim sistemi olarak sevdim. Sadece mahremiyete özen önemli. Örneğin size bir SMS geldiğinde masanın üzerindeki telefon ekranı açılıyor ve SMS içeriği ile birlikte okunabiliyor. Bu doğru değil, seçenekli olmalı, istemeyen kullanıcı görmemeli. Neredeyse tablet büyüklüğünde telefon. Telefonu masanın üzerine bıraktığınızda etrafınızdakiler gözucu ile de olsa sizin iletişimlerinizi eğer siz istemiyorsanız görememeliler. Ekranı kendinizin dizayn edebilmeniz güzel. Uygulama simgelerini 3 değişik boyutta ekranda istediğiniz gibi dizayn edebiliyorsunuz. Sevdim…

Bu gidişle dünyada ilk üçün savaşı kızışacak gibi görünüyor.

Hadi bakalım Nokia, tekrar hoşgeldin hayatımıza. Biri başparmak diye tutturmuş, diğeri senkronizasyon sıkıntısı yaşarken at deparını.

Dünya Gazetesi ile Milli Piyango İhalesini Konuştuk

English  Bahasa Indonesia  

Bir yerli ve bir yabancı yatırımcıyla birlikte Milli Piyango ihalesine girmeyi planlayan Hitay Yatırım Holding’in yüzde 50 hissesine sahip olduğu elektronik şans oyunları platformu Bilyoner.com da ihaleyle ilgileniyor.

YILDIZ TAŞDELEN ERLİ

m-eminhitay
Bilgi teknolojileri, finansal hizmetler, ödeme sistemleri, online araştırma, savunma ve güvenlik sektörlerinde faaliyet gösteren Hitay Yatırım Holding, önümüzdeki aylarda gerçekleştirilecek Milli Piyango İdaresi’ne ait şans oyunlarının 10 yıllık lisans verilmesi suretiyle özelleştirilmesi ihalesine girecek.

Holding, bir yerli ve bir yabancı yatırımcıyla yer aldığı konsorsiyumla, ertelenen ihalede yer alacak. Holdingin, Çukurova Grubu’ndan geçen yıl aldığı yüzde 30 hissenin ardından hisse oranı yüzde 50’ye ulaşan elektronik şans oyunları platformu Bilyoner. com da Milli Piyango ihalesiyle ilgileniyor.

Özel sektörde bilgisayar programcısı iken maaşlı bir işte çalışmayı istemeyip “işadamı olmak istiyorum” diyerek 1980 yılında girişimciliğe soyunan Emin Hitay, girişim sermayesi alanında Türkiye’nin önde gelen yatırımcılarından biri… Sultanhamam’da tekstil alanında faaliyet gösteren babasının bir tanıdığının bazı işlerini kendisine out source (dış hizmet alımı) etmesiyle 1988 yılına kadar tekstil sektöründe faaliyet gösteren Hitay, 1988 yılında kurduğu şirket ile Türkiye’yi ‘barkod’ kavramıyla tanıştırdı. Bilişimin ve teknolojinin çeşitli alanlarında marka yaratan ve holdingleşen Hitay’ın markaları arasında Teknoser, Dorinsight ve bünyesinde faaliyet gösteren Napolyon.com, Arena Faktoring, 2nokta ve Exim bulunuyor.

Yüzde 30’luk büyümeyle 2013’te 535 milyon lira konsolide ciro elde eden Hitay Yatırım Holding, bu yıl yüzde 90 büyüme ve 1 milyar liralık ciroya ulaşmayı hedefl iyor. Emin Hitay, 2011 ve 2012’de bütün yatırımlarını bitirdiklerini, bundan sonra şirketlerinin hızlı büyüyeceğini, 2013’teki yüzde 30’luk büyümenin de bunu gösterdiğini kaydetti. Bu yıl için hedefledikleri yüzde 90’lık büyümenin yarısının Bilyoner.com’dan geleceğini ifade eden Hitay, daha da büyütecekleri 7 şirketinden 2’sini önümüzdeki 3 yıl içerisinde satmayı planladıklarını söyledi.

Dövizdeki artış ihalenin dolar bazındaki fiyatını düşürür

Emin Hitay, bir yerli ve şans oyunları alanında da faaliyet gösteren bir yabancı yatırımcıyla Milli Piyango ihalesine gireceklerini belirterek, ihale için daha önce 1.5- 2 milyar dolar arası rakamların konuşulduğunu, dövizdeki artıştan dolayı bu rakamlara ulaşmanın zor olduğunu vurguladı. Hitay, “Milli Piyango’dan kazanılacak para TL’dir, yani dolar kazanmıyorsunuz. Dolar 1.90’dan 2.20’lere çıktı. Dövizdeki artış, Milli Piyango’nun dolar bazında fiyatını düşüren bir faktör olacaktır “ diye konuştu.

İhaleyi kazanırsak çok derin bir planımız var

İhaleye tek bir firmanın katılması ya da devletin istediği fiyata ulaşamaması halinde ihalenin iptal edileceği öngörüsünde bulunan Hitay, “İhaleyi kazanırsak çok derin bir planımız var” dedi. Hitay, Milli Piyango ihalesini alacak şirket ya da konsorsiyumun, 2 milyon aktif üyesi bulunan Bilyoner.com’u bir bayisi olarak mutlaka kullanacağını düşündüğünü de bildirdi.

At yarışlarının özelleştirilmesiyle de ilgileniriz

Emin Hitay, Türkiye’de şans oyunları pazarının büyüdüğünü ifade etti. Devletin şans oyunları pazarından çıkma kararını “doğru” olarak değerlendiren Hitay, özelleştirmelerin bir an önce yapılması gerektiğini söyledi. Hitay, “At yarışları ile de ilgileniriz” dedi.

Kaynak: Hitay, Milli Piyango ihalesine çift koldan talip – Dünya gazetesi –

http://www.dunya.com/hitay-milli-piyango-ihalesine-cift-koldan-talip-220921h.htm

 

Hedef 1 Milyar TL…

English  Bahasa Indonesia  

Hitay Yatırım Holding için 2013 güzel bir yıldı. 2014 hedefimiz 1 Milyar TL.

2013 hedefimizi 505 milyon TL olarak belirlemiştik. 2013’ü hedeflerimizin de üzerinde 535 milyon TL ciro ile kapattık ve yaklaşık yüzde 30 büyüdük. Bu başarı; elbette iyi bir ekip olmanın, aynı hedefe doğru koşmanın bir sonucu. Ekip arkadaşlarımın her birine tek tek teşekkür ediyorum. Gösterdikleri yüksek performans ve özveri için…

2013 yılının bir diğer önemli gelişmesi de Bilyoner.com’daki yüzde 20 olan hissemizi, yüzde 50’ye çıkarmamız oldu. Türkiye’nin ilk ve lider online spor ve şans oyunları platformu olan Bilyoner.com, başarı grafiği her daim yükselişte olan bir şirket…

Ve 2014 için de tam yol ileri diyoruz. Hedefimiz büyük, inancımız tam.

emin-hitay-bilyoner

Dünya Ekonomi TV – Tekno Strateji Programı

English  Bahasa Indonesia  

4 Aralık 2013 Salı günü Dünya Ekonomi TV’de yayınlanan, Tekno Strateji programında Murat Yıldız’ın konuğu oldum. Hitay Yatırım Holding ve grup şirketlerimizin yanı sıra; sosyal medya, internet ve teknolojiyi de konuştuğumuz keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Star Gazetesiyle Girişimciliği ve Grup Şirketlerimizi Konuştuk

English  Bahasa Indonesia  

‘İddaa’, ‘napolyon’ ve ‘bilyoner’ gibi markaların yaratıcısı Emin Hitay, önce markaları oluşturuyor, sonra değer kazandırarak satıyor. Bilgi teknolojileri, finansal hizmet, ödeme sistemleri, online araştırma ve gayrimenkul alanlarında çalışan Hitay, yeni markalar yaratmak için çalışıyor.

Sultanhamamlı bir babanın oğlu olarak ilk işinde tekstilciliği seçen Emin Hitay, 8 yıl bu işi yaptıktan sonra kendi işinin patronu oldu. Girişim sermayesi alanında Türkiye’nin önde gelen yatırımcılarından olan Emin Hitay, 1988 yılında kurduğu şirketi ile Türkiye’yi ‘barkod’ kavramıyla tanıştırdı. İddaa ve ‘napolyon.com’ gibi markalar onun eseri… Bilişimin ve teknolojinin çeşitli alanlarında marka yaratan ve holdingleşen Hitay, bugün bilgi teknolojileri, finansal hizmetler, ödeme sistemleri, online araştırma ve gayrimenkul sektörlerinde Hitay Yatırım Holding çatısı altında faaliyetlerini sürdürüyor. ‘Napolyon.com, Dorinsight, Arena Faktoring, Teknoser, Bilyoner.com, Turkey Sotheby’s International Realty, 2nokta ve Exim’ Hitay Yatırım Holding’in markaları arasında yer alıyor.

mehmet-emin-hitay
– 11 şirketi bünyesinde barındıran bir ‘teknoloji holdingi’i yönetiyorsunuz… Faaliyetlerinizi anlatır mısınız?

“dorinsight.com”; on-line araştırma firmamız. Yurt dışında çok kullanılan bu yöntem, Türkiye’de de gelişecek. Profilli 1 milyon 200 bin ‘napolyon.com’ üyemiz var. Bu birikim bizim için avantaj oldu. Bu alanda pazar lideriyiz. Teknoser’de saha hizmeti olan, bakım onarım işleri yapan bir firma. Özel ve kamuda sistem entegrasyonu işlerini bu şirkette yapıyoruz. POS’ların saha hizmetini, 250 bin parça elektronik donanımın bakımını yapıyoruz. Bu alanda bağımsız olan en büyük firma biziz. Çok hızlı büyüyoruz. 2012’de 80 milyon lira olan cironun 2013’te yüzde 100 büyüyeceğini öngörüyoruz. Savunma ve güvenlik çözümleri şirketimiz ‘Exim’ var. Çelik yeleklerden pasaport basımı yapan makinelerin temini, yeni kimliklerle ilgili hammadde temini gibi tüm güvenlikli işlerde biz varız. Kamu ağırlıklı özel sektöre de çalışıyoruz. Faktoring işi yaptığımız ‘Arena’ var. ‘2 nokta’ şirketinde 2011 yılından bu yana ödeme sistemleriyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Orada POS makinelerine yazılım yaparak satıyoruz. Lüks emlakta aracılık yaptığımız Sotheby’s şirketimiz var. ‘Billioner.com’da da yüzde 20 hissem var. Orası da 1.5 milyon üyenin olduğu on-line bahis ve şans oyunları sitesi.

– Lüks konut projelerine talep hiç de az değil. Bu ne kadar daha devam eder?

Türkiye ekonomisi büyüyor ve insanların da geliri yükseliyor. Emlak da dahil lüks mallara talep artıyor. Piyasa daha da büyüyecek. Lüks konut genel gayrimenkul içerisinde yüzde 5’lik bir yer tutuyor. Türkiye’deki lüks konutların metrekare fiyatları 25 bin dolara kadar çıkabiliyor. Bu fiyatlar Londra, Paris, New York ile yarışabilecek duruma geldi.

– Bugüne kadar oluşturduğunuz hangi markaları sattınız?

İddaa; spor bahis platformu. Nisan 2001 tarihinde Turkcell, Intralot ve Hitay tarafından Inteltek unvanıyla kuruldu. Bu girişimin sonucunda firmanın hızlı büyümesi sonrası Inteltek’teki yüzde 20’lik payı Yunan Intralot’a satma kararı aldık. Planet Elektronik şirketindeki yüzde 100 payın tamamını ise 2007’de Fransız Ingenico’ya sattık.

– Holding patronusunuz ama ‘girişimci işadamı’ deyince ilk akla gelen isimler arasındasınız…

İlk şirketimi 22 yaşındayken kurmuştum. 1980 yılında iş hayatına fiilen atıldım. 30 yılda 30 şirket kurdum. Bazıları hâlâ devam ediyor, bazılarını kapattık, bazılarını sattık. Ben değer yaratmayı seviyorum. Sıfırdan bir işi yaratıp ona belli bir değer kattıktan sonra satıyorum. Bir şirket kurduysam mutlaka satılabilir olmalı. Bir işi başlatmayı ve sonrasında onu belli bir seviyeye getirmeyi seviyorum.

– Bu işler kolay olmuyordur…

33 yıldır iş hayatındayım, bu kadar zamanda birçok olay yaşadık. Düştük, kalktık, yaralandık… Dışarıdan bakıldığı gibi kolay değil. Zorluklarla, türlü sorunlarla mücadelye ettik. Büyüyerek ayakta kalmayı başardık, bu da gerçek bir survivor olmayı gerektiriyor. İniş çıkışların, krizlerin olduğu bir ekonomide ayakta kalmak zaten beceri.

– Sürekli yatırım yapıyorsunuz. Bundan sonraki hedeflerde neler var, yeni alanlar mesela…

Sürekli yatırım yapıyoruz. İnsan kaynağı gücümüzü bin kişiye çıkardık. Son 7 yılda yaptığımız yatırımlarla hem istihdam, hem de ciro bazında yüzde 400’ün üzerinde bir büyüme kaydettik. Bundan sonra da yakın zamanda farklı bir alanda çalışmaya başlayacağız. Yeni bir sektöre girmeyi planlıyoruz ancak bunu açıklamak için henüz erken.

– Teknolojiye merakınız olmasa bu işler de olmazdı, bu ilgi nereden geliyor?

Ege Ünivesitesi’nde işletme okudum, sistem operatörü olarak çalıştım. O zamanlar bilgisayar, bilişim bilinen bir alan değildi. Üniversitelerin bilgisayarla ilgili bölümleri yoktu. Bir yıl programcılık yaptım. Girişimci olmaya 22 yaşında karar verdim. Teknolojiye bu şekilde adım attım.

– Başka bir iş yapmadınız mı?

1980’li yıllarda 8 yıl tekstil işiyle uğraştım. İplik toptancılığı, kumaş üreticiliği, fasonculuk yaptım. Türkiye’de birkaç bilgisayar firmasının olduğu dönemlerdi… Bilgisayarın olduğu kurumlar parmakla sayılıyordu. O dönem IT sektörüne adım attım. Otomatik tanıma, veri toplama sistemleri dediğimiz barkod okuyucu, yazıcı, radyo frekanslı terminalleriyle otomasyonlar yaptık. Sattığımız ürünlerin bakımını yapmak için bir firma kurduk. Bunun ardından başka şirketler de geldi.

– Cironuz…

418 milyon lira ciromuz var bu rakamı, bu yıl sonunda 505 milyon liranın üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.

Katma değerli ürünler üretirsek ekonomi rahatlar

Türkiye bir sıkıntı içerisinde olursa bunu herkes yaşar. Ciddi bir ekonomik büyüme yaşayan Türkiye’de tüketim artmaya başladı, lüks olmayan tüketimin yanı sıra lüks tüketim de arttı. Türkiye, enerjisinin yüzde 40’ını doğalgaz çevirim santrallerinden elde ediyoruz. Biz bunu ithal ediyoruz. Rusya, İran ve Cezayir’den alıyoruz. Enerji yatırımları yapılıyor ama termik santrallerde ithal kömür kullanılıyor, çünkü bizim kömürümüz düşük değerli. Katma değerli ürünler üretip oradan kazanç sağlamalıyız, bu da ancak devlet politikası ile olur.

‘Beşten şaşma, altıyı aşma’

Hep orta karar bir öğrenci oldum. Benim durumumu ‘beşten şaşma, altıyı aşma’ diye özetlemek mümkün. Lise son sınıfta cebir ve geometri zayıf geldi karneye. O iki ders zayıf gelince, o sene sınıfta kalacağımı, üniversiteye de gidemeyeceğimi düşündüm. Bu yüzden de üniversite sınavına hiç hazırlanmadım. Geçeceğime inanmasam da bütünleme sınavlarına girdim. Cebirden 7, geometriden 3 aldım. O sene de Milli Eğitim Bakanlığı ilk kez bir karar aldı. Tek dersten kalan tüm öğrencileri, öğretmenler kurulu kararıyla geçirdiler. Bir sene daha okuyacağım lisede derken, bir baktım mezun olmuşum. Üniversite sınavına girdim, Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni kazandım.

Kaynak: Önce markalaşıyor sonra büyütüp satıyor – Röportaj – Star Gazete http://www.star.com.tr/roportaj/once–markalasiyor-sonra-buyutup-satiyor-haber-795680/

 

 

Değerlendirilme Sırası Bizde

English  Bahasa Indonesia  

Geçtiğimiz günlerde; Holding bünyemizde yer alan DORinsight Araştırma Şirketi, 7 şirketimiz ve Holding çalışanlarını (Teknoser, Arena Faktoring, Napolyon, Dorinsight, Exim, 2nokta, Sotheby’s ve Hitay Yatırım Holding) kapsayan “Çalışma Hayatını Değerlendirme” anketi düzenledi.

Çalışma arkadaşlarıma öncelikle teşekkür ediyorum, zaman ayırıp ankete katıldıkları için.

Anket sonuçları, benim için son derece memnuniyet vericiydi. Hitay Yatırım Holding; tıpkı vizyonumda olduğu gibi arkadaşlarımın gözünde de “öncü”, “başarılı” ve “yenilikçi” şirket olarak tanımlanmıştı. Ayrıca 100 üzerinden 76 endeks değeriyle, ankete katılanlar aidiyet duygularının yüksek olduğunu belirtmişlerdi. Öne çıkan olumlu yönlerde de kurumsal, köklü bir şirket olması ve sıcak, samimi bir ortam sunması başta geliyordu.

Hitay Yatırım Holding’in temellerinin atıldığı 1980 yılından bugüne profesyonel hayatta çok şey yaşadım ve gördüm. İnişler, çıkışlar, başarılar, başarısızlıklar, ilkler… Ancak bir şeyi hep memnuniyetle gözlemledim: Aynı yolda yürüdüğüm çalışma arkadaşları bakımından şanslıydım. Halen o ilk günlerden bugüne yanımda olan ekip arkadaşlarım var ve büyümeyi, başarmayı, onlarla birlikte omuz omuza yaşadığım için mutluyum.

Hitay Yatırım Holding’te çalışmaktan keyif alan, keyif aldığı için daha çok çalışan, daha çok çalıştığı için hep daha iyiyi başaran bir ekibe sahibim.

Şanslıyım ve gururluyum.

Bu güzel ekiple gidecek daha çok yolumuz ve başaracak nice projelerimiz var…

emin-hitay-hyh